Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Balkan Sıhhat İş Forumu’na katılmak için gittiği Edirne’de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Memişoğlu, “Sağlık hizmeti konusunda dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz. Lakin bazen rakiplerimiz yahut makûs niyetli şahıslar bu durumu dezenforme edebiliyor. Bunu önlemek için kaliteli sıhhat hizmeti sunduğumuzu tüm dünyaya gösteriyoruz. Bu uyum çalışmalarıyla da bunu açık bir formda ortaya koymuş olacağız” dedi.
Türkiye’nin her yerinde sıhhat hizmetini en düzgün halde sunan bir altyapısı ve güçlü bir insan kaynağı olduğunu savunan Memişoğlu, “Sağlık turizmini lokomotif dallardan biri olarak görüyoruz” tabirlerini kullandı.
Ancak, toplumsal medyaya yansıyan bir görüntü Bakan Memişoğlu’nun sözleriyle çelişti. Görüntüde İstanbul Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde 1 ay sonraya randevu verilen yaşlı bir bayanın “Ben nasıl dayanacağım. Ben ister miyim bu türlü olmayı” diyerek kendini yere bırakması kamuoyunun büyük reaksiyonuna yol açtı.
AHEF (Aile Tabipleri Dernekleri Federasyonu) Genel Sekreteri Erdoğan, “İzlemiş olduğumuz imgeler sıhhat sistemimizin ne durumda olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Yıllardır lisana getirdiğimiz kışkırtılmış sıhhat siyasetinin sonuçlarını görmek bizleri maalesef şaşırtmıyor. Emeklerinin karşılığını alamayan ve can güvenliği sağlanamayan tabipler kamudan istifa etmekte ve bunların bir kısmı da yurt dışına giderek kendi mesleğini orada yapmakta ya da yurt dışında bulaşıkçı yahut kurye olarak çalışmayı ülkemizde hekimlik yapmaya tercih etmektedir” dedi.
‘VATANDAŞLARIMIZIN SIHHATİNE ZİYAN VERECEK’
Politika üretenlerin “Benim vatandaşım her an her istediği hastaneye gidebilmeli. Hatta istediği an profesörlere bile ulaşabilmeli” mantığının hakikat olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Kışkırtılmış sıhhat siyaseti sebebiyle sahiden muhtaçlığı olan vatandaşlarımız sağlıklı ve ulaşamamakta daha evvel oluşum hastane kuyrukları, artık sanal MHRS şuralarına dönüşmüş durumda. Vatandaşımız tekrar randevu bulamıyor lakin uygun tarafı hastane ve kuyruk beklemek yerine kendisine randevu geleceği günü konutunda bekliyor. Lakin sonuç olarak tekrar gereksinimi olan vatandaşlarımız sıhhat hizmetine vaktinde ulaşamıyor” tabirlerini kullandı.
Erdoğan, “Sayın bakanı sağlık sistemini güzellemeye değil gerçeklerini görmeye davet ediyorum. Bu meselelerin tahlili öncelikle sıhhat sistemini ticarethane olarak görmekten vazgeçmek, tabiplerin ve sıhhat çalışanlarının hak ettiği kaidelerde çalışmasını sağlamak olacaktır. Sonraki basamakta ise sıhhat kurumları müracaatında karar vericinin vatandaş değil de tabipler olduğu şuuruna ulaşılmalı ve bu hususta vatandaşlara da bir sorumluluk yüklenmelidir. Aksi takdirde vatandaşlara sunulan bu sınırsız özgürlük daha sonra yeniden vatandaşlarımızın sıhhatine ziyan verecektir” diye konuştu.
Cumhuriyet
