Donald Trump, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırısının, Tahran’ın nükleer silah üretme kapasitesini tam olarak engellemediği istikametindeki argümanlara yer veren CNN ve New York Times’ı “yalancılıkla” suçladı. Trump’ın Özel Temsilcisi Witkoff ise, tesislerin büsbütün yok edildiğini savundu.

ABD Başkanı Trump’ın İran’a yönelik taarruzlara devam etmek istemediği, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya barış istediğini söylediği sav edildi. ABD’li kaynaklar, misilleme gelirse taarruzların sürebileceğini belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’a yönelik taarruz emrinden dolayı ABD Başkanı Donald Trump’ı bir görüntü iletiyle tebrik etti. Netanyahu, bu kararın “tarihi değiştireceğini” öne sürdü.

İran-İsrail ortasındaki tansiyon artarak sürüyor. Çatışmanın 8’inci günü dün geride kalırken taarruzlar şiddetini yer yer arttırıyor. İsrail, yanında ABD’nin dayanağını bekliyor. ABD ise şu vakte kadar İran’a yönelik bir akın gerçekleştirmedi. Bahse ait Cumhuriyet’e konuşan Akademisyen Muharrir Dr. Barış Adıbelli, “Trump’ın daima değişen açıklamaları var. Trump, aslında niyetli lakin yürek edemiyor. Zira bunun jeopolitik sonuçları ne Irak’a, ne Afganistan’a ne de Libya’ya benzer” dedi.

Wall Street Journal’in haberine göre, ABD Başkanı Trump, İran’a yönelik atak planını onayladı lakin son buyruğu vermek için Tahran’ın nükleer programdan vazgeçip geçmeyeceğini bekliyor. İsrail’in arka arda süren hava operasyonlarına karşın Beyaz Saray hâlâ diplomasi seçeneğini açık tutuyor.

Musul ve Kerkük’ü geri alabileceğimiz argüman edildi. Neleri aldığımız ortada. Sonra güneyimizde bilhassa Beşşar Esad’dan itibaren düzgün münasebet geliştirdiğimiz Suriye’ye sıra geldi. Bizde Halep nostaljisi pompalandı ve bölgede yükümüzün arttığı söylendi. Suriye’de Baas idaresinin çöküşüyle kuzeyde Kürt devleti oluşumunun güçleneceği, bu çöküşün en çok İsrail’in işine yarayacağı, zati belirliydi. Artık daha da net anlaşıldı.